Serap Dikmen Ahmetoğlu

Adını belki de hiç duymadığınız Maliye Meslek Lisesi'nin dramını anlatacağım sizlere.

Oysa kentimizde önce Karşıyaka'da sonra Üçkuyular'da ağırlamıştı Türkiye'nin dört bir yanından öğrencileri. Belki yolunuz düşmedi, hiç görmediniz.

 

1909 yılında Maliye Mektebi olarak, daha sonra ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasıyla 1924 yılında Maliye Okulu olarak eğitim ve öğrenimine başlayan Ankara, İstanbul ve İzmir'de bulunan Maliye Meslek Liseleri bugün artık yok. Son mezunlarını 2002 yılında, o tarihte "tek tabanca" kalan İzmir'den verdi ve göçtü gitti eğitim dünyasından.


Ortaokulun 3. sınıfında yapılan Kurumlar Sınavı'na girerek kazanma şansına sahip olunabilen bu okullar ne işe yarıyordu?

Maliye Bakanlığı'na personel yetiştiren ve parasız yatılı olarak eğitim verilen bu okullarda eğitimde fırsat eşitliği yaratılıyordu dersem inanın abartmam.

Hele hele günümüzde ekmeğin aslanın ağzında olduğunu düşünürsek bu tez daha da anlam kazanıyor. İş bulmak, bulduğun işte atılmadan çalışabilmek sırtın sağlam olmadıkça çok zor günümüzde. Özellikle çalışma yaşamında yükselen değer devlet memurluğu, çoğu genç için ulaşılması güç, tatlı bir hayal.

Bu okullarda parasız yatılı okumaya hak kazanan ve Anadolu'nun çeşitli yerlerinden gelen, en önemlisi de çoğunluğu dar gelirli ailelerin çocuğu olan Maliye Meslek Lisesi öğrencileri, okul bitiminde mecburi hizmetle Maliye Bakanlığı emrinde devlet memuru olarak çalışmaya başlıyordu.

Bu okullar Maliye Bakanlığı'na donanımlı ve bilgili eleman yetiştiriyordu.

Siz bana bakmayın. Ben üniversitede Gazetecilik Bölümü'nü seçerek Maliye ile yolunu ayıran ender mezunlardan biriyim. Maliye Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında çok sayıda Maliye Okullu görev yapar, genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı, maliye müfettişi, hesap uzmanı, kontrolör, avukat, sayman, takdir komisyonu başkanı gibi bakanlığın önemli görevlerine kadar yükselirler.

Okul mezunlarının yüzde 90'ı halen kamu görevlisi, serbest muhasebeci ve mali müşavir olarak hayatlarını kazanıyorlar.

Dönelim okulumuzun dramına.

Önce İstanbul kapandı, sonra Ankara.

1997 yılında İzmir Maliye Meslek Lisesi tek başına kaldı.
Bu da yetmedi.

Önce 1996/1997 eğitim öğrenim yılında yatılı öğrenci alımı durduruldu. Bu zaten okulun özelliğinin elinden alınması anlamına geliyordu. Zira, okul öğrencilerini kurumlar sınavında üstün başarı göstermiş öğrencilerden seçiyordu. Yani okulda gösterilen o ağır vergi kanunlarının üstesinden gelebilecek kapasitede olmalıydı öğrenciler. Zeka ve çalışmalarının semeresini de okulu bitirdikleri yıl memur olarak atanarak alıyorlardı. Üstelik ders programlarının yüzde 80'i kanunlardan oluşmasına karşın üniversite sınavlarında da büyük başarı gösteriyordu öğrencileri. Örneğin benim mezun olduğun yıl üniversite yerleştirme sınavındaki başarı oranımız yüzde 98 idi.

Milletvekili ya da siyasi bir tanıdığa, zengin bir babaya ishtiyaç yoktu.

Ne var ki, okula gündüzlü öğrenci alımı, mecburi hizmetin kaldırılması gibi girişimlerle okulun amaçlarına ve işlevine uygun olmayan uygulamalar çok geçmeden de kapatılmayla sonuçlandı.

Okulun kapanmasından sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullara dağıtılan öğretmenlerimizi bir arada görme şansımız yok. Üç yıl boyunca eğitim-öğretim yılının her gününün 24 saatini geçirdiğimiz, her köşesinde kalıcı anılar yaşadığımız okulumuza gidip ziyaret etme şansımız yok.

Evet çoğumuz Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışıyor, dolayısıyla rastlayabiliyorlar birbirlerine, ancak okul mezunlarının çoğu çeşitli illere dağılmış durumda. Yani bakanlıkta çalışmak da pek kar etmiyor. Gençliğe adım attığımız yıllarda kurduğumuz lise arkadaşlıkları uzun mesafelere kurban gidiyor.

Şimdi biz mezunlar Maliye Okulu Mezunları Derneği çatısı altında dayanışmamızı sürdürüyoruz. Bir de sitemiz var; www.maliyeokulu.org.tr. Faaliyetine bir süre maliyeokulu.com adresinde sürdüren sitemiz tekrar yayında. Türkiye'nin dört bir yanındaki arkadaşlarımızla orada buluşuyor, forumlarda söyleşiyoruz.
Artık tarih olan okulumuzu ve "yastık kavgalarımızı" ise özlemle anıyoruz.

Serap Dikmen Ahmetoğlu   

[6/12/2005]

Yazı www.kentyasam.com sitesinden alınmıştır.